19 Ağustos 2010 Perşembe

İki Kelam..

"Sen iyi biri değilsin neden iyi şeyler duymak istiyorsun?!!"

Korku,korkmak,o ne der.? bu ne der?
kimden?
Aileden,çevrendekilerden vs.
Aslında korku diye kestirilip atılamaz bu.!Şu an uygun kelimeyi bulamıyorum ama tam olarak korku değil işte.
Misal şöyle.Yanlış bir şey var. Yapmaman gerek ama yapıyorsun. Yaparsın da.Sorun değildir senin için.Tek korkun ailenenin duyması ya da başka birilerinin.Kendin aslında o şeyi yapacak kadar basit,salak,korkak ve hatta iğrençsindir.Tek derdin o duymasın, bu bilmesin.Yani aramızda kalacak olsa her şey, bu cihanın kayışları ciddi manada kopar.
Varsın duyan,bilen ailen olsun. Kızsınlar da.Düzelmezsin zaten.Boşver takma.
Ama bu kadar basit mi?!
Beynin bu kadar boşluk mu dolu.?!
Varsın kimse duymasın, oh ne ala mı o zaman.?
Gören biri var her şeyi hem de.!
Azıcık o tek yönlü çalışan beynini kullan.Farket.Kurtar kendini bi zahmet.!

"Bu alem geçmiş kendinden ne gelir elden" sadece şarkı sözlerinde kalsın

Elden bi sürü şey gelir de, içimden gelmez.Bahane bulurum. Ben de dünyalığım. .
Neyse burdan gerisi iç hesaplaşma.

2 yorum:

Shalott dedi ki...

farkında olmak bu olsa gerek. yaşla da ilgisi yok bunun. yaşadıklarınla ve görebilmekle alakalı. çoğu zaman başkaları ne der, ne düşünür diye korktuk. kısıtladık kendimizi. ve çoğu hayalimizden vazgeçtik...yani; başkalarını kırmamak için kendimizi kırdık. ama madalyonun birde diğer yüzü var sevgili münzevi kişilik. senin de söylediğin gibi yani. her hayalimize yada her düşüncemize balıklama atlamak gibi bir lüksümüz yok. çünkü hayat bazen doğru olduğuna inandığımız şeylerin aslında ne kadar da yanlış olduğunu gösteriyor bize. ya da tecrübe edinenler bunun yanlış olduğunu söylüyor. herşeyin cevabı kalpte aslında. yapmak istediğin şeyi önce kalbine sor. eğer içinde tereddüt yoksa ve kalbin rahatsa zaten cevabı almışsın demektir.

Münzevi Kişilik dedi ki...

Ne denir ki?
duygularımın kalan kısmına tercüman oldun sevgili "Arzu-keş"