26 Temmuz 2019 Cuma

Hayırlı Eş Huzurun Başlangıcıdır mi Edebiyatı ??

Evet arkadaşlar, yazıya başlamadan önce başlığımı bir Google'da arattım, aslında öncesinde de aşinaydım ama emin olmak istedim. Başlıkta yer alan ifadenin Hz. Ali'ye ait olduğu yazıyor Google'da. "Allahulem" dedim,kaynak ve detayları çok incelemedim çünkü kastım sözün kime ait olduğu kısmı değil, ne yazık ki günümüzde ne amaçla kullanıldığı kısmı. Nedir,nasıldır ? Muhakkak bilen bilir ancak ben  yine de bilmeyenler için küçük bir özet geçeceğim.Günümüz mutlu çiftlerinin, özellikle hemcinslerimin evlilik sonrası sosyal medya hesaplarından yaptıkları ilk paylaşımın altında yer alan ifade oluyor kendileri.Allah mutluluklarını daim etsin, hem mutlu olsunlar düşüncesinden aksine sahip olan tek bir kimse olduğunu sanmıyorum, düşünce sabit olsa da gençlerimiz bu ve benzeri paylaşımlara ne yazık ki doymuyor. 
Hitap kitlemi daraltarak soruyorum: "peki güzel kızlar, sizi bunun öncesinde huzursuz yapan nedir ? " Evliliklerin bir tercih, bir seçenek, zamanı gelmesinden ziyade -ki bir zamanın olması enterasanlığına belki başka bir yazımda değinebilirim, neyse-  doğru ve uygun insanla karşılaşıldığında  yahut istek ve evlilik kararı sonrasında gerçekleşmesinden tabii başka bir şey yok bu dünyada. Dini açıdan önemine hiç değinmeden ilerlemek hedefim çünkü gelmek istediğim nokta bunun çok ötesinde bir yerde, bu konuda zaten hepimiz hemfikiriz. Bu kadar tabii bir olayın, dünyaya güzellikler katacak olan, belki de dünyayı değiştirecek olan kıymetli hemcinslerim için bir başarı olarak görülmesini hatta tek başarı olarak görülmesini anlamlandıramıyorum. Feminist bir bakış açısı değil kastım. Toplumun kökeninde var olan ve yetiştirilirken bizlere ilmek ilmek  işlenen "evlenmelisin, evlilik çok önemli, evde kaldın"  algısını anlamlandıramıyorum. 
Aile kurumu, Müslüman bir toplumun devamı için en önemli kurumlardan biri ve bunun gerekliliği için helal dairede evlilik çok önemli peki bu konuda düşüncesi sabit olduğu halde evlilik gerçekleştiremeyen ve toplum tarafından sürekli psikolojik baskıya maruz kalan kızların hissettikleri ? Dünya üzerinde herkes tarafından taktir edilen evrensel bir başarı dahi elde etsiniz, eğer evli değilseniz, üzgünüz ne yazık ki kaybettiniz. Peki bütün bu kaybedişler içerisinde bu başarısızlık bizim tercihimiz olamaz mı ? Bir insan evde kalmayı tercih edemez mi? Ya da bu durum neden sadece bizler için geçerli? Belki çoğumuz bu konuda büyük dik duruşlar sergiliyoruz, belki bu algıyı yıkmak için uğraşıyoruz, belki içimizde zerre başarısızlık hissi yok ama sırf bu bilinçsiz ve temelsiz algı yüzünden üzülen kıymetli kızlar, kızlarımız ?? Onlar için bu algıyı değiştireceğiz, güzel şeylerde var olacağız  kızlar, güzel işler yapacağız , mutlu evliliklerimiz olacak ama hayatın tek anlamı bunlarmış gibi yaşamayacağız. Bu konuya dair yazmak istediğim çok şey olsa da bu gecelik bu şekilde bitirmek istiyorum.İleride yer yer yine bu ve benzeri konulara değineceğim esen kalın sevgili okurlarım.



NOT: Yazımın kastı asla evlilik kurumunun gerekliliğini eleştirmek ve çarpık bir yapılaşmayı özendirmek değildir. Lütfen aksi bir kısımdan ilerlemeyiniz.

Hiç yorum yok: