Selam arkadaşlar. Yok,bu çok tiye
alır gibi oldu. Merhabalar arkadaşlar.Sanki bu da çok resmi. Neyse arkadaşlar
ya gerek yok böyle şeylere ben döndüm.Uzun zamandır çok ama çok uzun zamandır
blogumu hayatımdan çıkarmıştım.Yazmıyordum,yazmayı da hiç düşünmüyordum. Belki
bir tumblr hesabı açar orada yeniden,sıfırdan başlarım diyordum. Ama yapamadım
arkadaşlar.Kıyamadım bu kadar emeğe ve anıya.Şimdi dedim ki kesintili olarak
yıllar sonra yazmaya başlasam,kazara birkaç arkadaşım rast gelse okusa,hani
şu ergen yıllarımın triplerini okusa Ki kendilerine yazı falan bile diyemiyorum
yani.Tam bir rezillik olmaz mı ? “Ya Seda sen böylemiymişsin aaa falan demezler
mi” diye düşündüm. Kompleks yaptım biraz.İşte bunlar hep mahalle baskısı. Sonra
dedim ki aman Seda Allah aşkına yani sonuçta taaa lise yıllarında açılmış bir
blog bu. Ne beklebilirler ki sanki. Hepimiz ergendik bir zamanlar sonuçta
dedim. Hem bak ne havalı blog falan yazıyormuşsun dedim. Yani sonuçta ben de hani şu
şimdilerde hakkında kısmına yazılan “eski blogger” lardanım arkadaşlar. Aman
Allahım oldukça havalı .Gülücük. Arkadaşlar uzun zaman sonra ilk kez pc
başından yazıyorum ve bu sebeple bazı sıkıntılar yaşamaktayım.Yani klavyem
gülücük koymuyor ya da ben beceremiyorum. Bu nedenle siz,size komik gelen
yerleri ve türevlerini,sonunda uygun gülümseler varmışcasına okuyunuz
lütfen.Bunun sonunda da koca bir üzgün surat var arkadaşlar bilginize. Neyse
yine çok dağıldı ne diyorduk arkadaşlar.
Hı, yeni bir hesap açacaktım. Burası fazla ergen yıllarım içerikliydi
falan. Sonra dedim ki kendi kendime “saçmalama be Seda,ergen misin sen sanki ,kaçtıkların
kime ait, başkasına mı ki -şu an buraya soru işareti koymak istiyorum ama
yıldızımsı bir şey çıkıyor, çok sinir
bozucu- Öyleymiş gibi okuyun lütfen.Hı,evet buradaki her olay,her cümle,her
söylenen,yazılan,çizilen sensin. Evet lisede melankoliayı biraz doruklar da yaşamışsın,fazla
dram yapıp kendi kendine triplere girmişin ama yine de olsun. Bunlardan
kaçmazsın kızım. Kaçışın varsa bile kurtuluşun yok dedim kendi kendime ünlem.”Sonra
uzun zamandır planladığım bu yazıyı bu gece yazmaya koyuldum.Hoş artık
buralarda beni takip eden kimseler var mı bilemiyorum ama yine de ben
buralardayım eskisi gibi. Takip ettiğim blogları okumayı özlemişim. Başkalarının hayatlarını uzaktan
takip etmek hep hoşuma gitmiştir.Bir de hani hep tweet de,instagramda falan
saçmalardım ama sanki şu an uzun bir yolculuktan sonra kendi evine,yuvasına
dönen insan rahatlığıyla saçmalıyorum o derece yani. Eski birkaç yazıma baktım
da fazla aşağı inemedim tabi. Dayanamadım, yani ne yapayım her satırda “yok artık
bunu ben miyim hissi….” Anladınız siz gerisini arkadaşlar demekten kendimi alıkoyamadım
tabi. Hı bir de şunu sileyim de bari kimse görmesin deyip sonra da silmeye
kıyamadım. Aman kim görürse görsün hissi.Üniversite hayatı ile beraber yavaş
yavaş yazmayı bırakmıştım. Evet asıl gelmek istediğim mevzuda bu sanırım. Lisede
bir şeyleri doruklarda yaşayarak,sürekli paylaşma hevesindeyken,üniversitede bu
his kendini yok artık onu bile yapamayacağıma bırakmış.Sanki o bir geçiş
evresiymiş. Bi tatilmiş,müsvedde bir zamanmış,yırtılıp çöpe atılmış.Bir
zamanlar bitmesini çok istediğim her satırda vurguladığım üniversite hayatını şimdilerde özlüyor olmama da
şaşmıyor değilim. Otuzuna gelmiş insanlar gibi konuşsam da unutanlar için
söyleyeyim ben daha yeni mezunum arkadaşlar. Öğrenci kimliğinden,öğretmen
kimliğine yeni geçiş yapan ve Erikson un psikososyal gelişim kuramına göre kimlik
karmaşasını doruklarda yaşayan yeni bir mezun. Neyse arkadaşlar, çok uzattım
bundan sonra sıkça buralardayım eskisi gibi. Eskisi gibi dediysem daha az
ergen,daha az depresif,daha az bunalımlı tabi. Her şeyi yazıp paylaşmak ve
saçmalamak konusunda ise hep eskisi gibi.Sonuçta buralar hep benim kime ne yani .Burada bir göz kırpma
şeysi ve soru işareti var tabi arkadaşlar. Şurada da kocaman bir gülücük.
Neyse şimdilik hoşcakalın.
1 yorum:
Önemli olan neyi, nasıl yazdığın değil..
tek basına yazmak bile en büyük öneme sahip bence..
Yorum Gönder