10 Eylül 2010 Cuma

Mutlak Hiçlik.!!!

"Felaket diye bir şey yoktur,kaçınılmaz olan vardır..
Paulo Coelho.


Dr Mavi :Onu buraya getiren şeyin ne olduğunu sordu.Süreyya bir süre durakladı.Sonra,"Buraya kaybettiklerimi bulmaya geldim" dedi.


Gerçekte insan her an kendini aşmalı,kendisine varoluş imkanı tanıyan Mutlak Varlığa yönelmeli,O'na dayanmalı,varlığını ve tüm varlıkların varlığını O'ndan bilmeli,kendi gerçekliğinin,gücünün sınırlarının farkında olmalı değil miydi? Süreyya'nın yanılğı noktalarından biri de buydu.Kendi sınırlarını,mutlak bir hiçlikle başlayan ve biten gücünü kuvvetini hiçlik sınırlarından çıkaran benliğinin oyununa gelmişti.

Süreyya'nın benliği Yaratıcının kediye hayat bağışlamasını,onun her ihtiyacını görmesini,her an onunla ilgilenmesini,ona en güzel biçimin vermesini,tüylerini olabilicek en güzel şekilde yaratmasını görmezlikten gelip,kedisi için yapabildiği tek şeyi yani onu besleme fiilini-ki o da Yaratıcının verdiği ikram etme,yardım etme,merhamet ve şefkat etme duygularından dolayı gerçekleşiyordu-tümüyle kendine mal etmiş,bu fiili sahiplanmişti .Kedisi iyiyken,sağlıklıyken,onun büyümesini sahiplenirken yani'işler yolunda giderken' Yaratıcıyı unutuyor;kedinin başına bir hastalık geldiğinde ise Yaratıcıdan yardım istiyordu.Kedi sağlıklı iken kedinin sahibi sanki Süreyya idi.Süreyya,Neptün'ü bahçesinde bulmuş olmasına,onun varoluşun ahiçbir katkısının olmamasına,onu bahçesinde görene dek Neptün diye bir varlığın farkında dahi olmamasına rağmen,Neptün benim kedim demişti.O sağlıklıyken Süreyya'nın kedisiydi de,hastalanınca mı sahibi Yaratıcı olmuştu.??
Ay terapisi-Mustafa Ulusoy


En basitinden böyle işte.Etkiledi beni yazdım buraya.Zaten bu adam ne yazsa etkilenirim.öyle işte blog işaretler felan. ille de piskoloji.s.s

2 yorum:

sanaL-aşık dedi ki...

Güzel bir paylaşım.Banada böyle bir şey olmuştu bir zamanlar.Yaratıcıyla bağımı koparma noktasına gelmiştim.

Münzevi Kişilik dedi ki...

Şeytan işte. Onun yüzünden oLmuştur